''Neden, diye sormuştu Deleuze, her aşk, her yaşantı, her olay bizi yaralıyor, paramparça ediyor? ''Neden bütün olaylar hep bir salgın, savaş, yaralanma ya da ölüm türünden?'' Hiçbir zaman olaya eşitlenemiyoruz, diyordu Deleuze - hep ya çok erkeniz ya da çok geç kalıyoruz; ya çok aceleciyiz ya çok pasif, ya çok ilerdeyiz ya erişemeyecek denli uzakta. Ya şu: ''Bana çok zayıf, kırılgan gelen hayatım, kayıp gidiyor elimden''; ya da bu: ''Hayata karşı zayıf olan ben kendimim, beni altüst eden, benimle hiçbir alakası olmayan biricik şeylerini ortalığa döküp saçan hayat.''
Ulus Baker'in bir okuma notu...Dolaylı Eylem s.477
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder