26 Aralık 2012 Çarşamba

Gelmekte Olan Ortaklık / Sınıfsız

Eğer insanlığın kaderini bir kez daha sınıf terimleriyle düşünmek zorunda kalırsak, bugün artık toplumsal sınıfların bulunmadığını, gezegene yayılmış bir küçük burjuva bulunduğunu ve eski sınıfların onda çözülüp eridiğini söylemek zorundayız: Küçük burjuva dünyayı miras aldı, küçük burjuva insanlığın nihilizmden sonra hayatta kalma biçimi oldu.

Faşizm ve Nazizm'in de anlamış olduğu şey tam olarak buydu, ve eski toplumsal öznelerin geriye dönülmez bir biçimde ortadan kaybolduklarını açık seçik bir biçimde görmüş olamak, onların aşılamaz modernlik ehliyetini de oluşturur. (Politik bir bakış açısıyla bakarsak, Faşizm ve Nazizm kesinlikle aşılmamıştır ve bizler hala onların işareti altında (burcunda) yaşamaktayız). Bununla birlikte, faşizm ve nazizm, sahte ve yapay bir halk kimliğine sımsıkı yapışmış küçük bir ulusal burjuvaziyi temsil ediyorlardı, bu kimlik üzerine kurulan burjuvanın büyüklük düşleri heyecan veren etkin bir güçtü. Bu durumun aksine gezegenin küçük burjuvazisi özgürleşti, bu büyüklük düşlerinden arındı ve proletaryanın tanınabilir her tür toplumsal kimliği reddetme eğilimini devraldı. Küçük burjuva hiçlediği ve reddettiği her şeyi yine aynı hareketle inatla özümseyip uyar gibi görünmektedir. Tek bildiği sahici-olmayan ve kendine özgü olmayandır, hatta kendine özgü olabilecek bir söylem fikrini bile reddeder. Bir biri ardına yeryüzüne gelmiş olan nesillerin ve halkların yalan ve hakikatini oluşturan dil, lehçe, ağız, yaşam biçimi, karakter, gelenek görenek farkları, ve her şeyden önce, her birimizin fiziksel özelliklerindeki farklılıklar, küçük burjuva için her türlü anlamını, ifade ve iletişim kapasitesini yitirmiştir. Küçük burjuvazide, evrensel tarihin trajikomik yanını gösteren çeşitlilikler fantazmagorik bir boşluk ve yüzeysellik içinde bir araya getirilmiş ve dışa serilmiştir.
     
Ama küçük burjuvazinin nihilizmin dehlizlerinden miras aldığı bireysel var oluşun duyarsızlığı/saçmalığı bu arada öylesine sağduyudan/ anlamdan yoksun hale gelmiştir ki, tüm dokunaklılığını (pathos) yitirir ve kendini dönüştürür, açığa çıkarılacak, günlük yaşamda sergilenecek hale gelir. Hiçbir şey yeni insanlığın yaşamına reklam yapılan ürünün her türlü izinin silindiği bir reklam filmi kadar benzemez. Küçük burjuvanın çelişkisi, dolandırıcılıkla elinden alınmış olan ürünü bu filmde hala arıyor olmasıdır, aslında kesinlikle kendisine ait olmayan ve anlamsız hala gelmiş bir kimliği her şeye rağmen kendisinin kılmaya inatla uğraşıyor olmasıdır. Böylece utanç ve küstahlık, konformizm ve marjinallik küçük burjuvanın duygu durumlarının en uç kutupları haline gelirler.

Var oluşunun anlamsız oluşunu nihai bir saçmalığa* toslatan ve her türlü reklamı karaya oturtan gerçek ölümdür: Küçük burjuva, ölümden nihai mahrumiyetiyle (kendisinin kılamayacağı ile) karşılaşır, bireyselliğin en son hayal kırıklığı ile: çıplak hayatla, saf iletişilemezlikle yüz yüze gelir, ölümde utancı nihayet huzura kavuşur. Böylece, itiraz etmeden itiraf etmeyi kabullenmesi gereken sırrı ölümde örter: Bu sır, çıplak hayatın da aslında kendisine özgü olmadığı ve saf haliyle dışsal olduğu, ve kendisi için yeryüzünde hiçbir sığınak olmadığıdır. 

Bunun anlamı gezegenin küçük burjuvazisinin büyük olasılıkla kendi yıkımına doğru yol alan insanlık biçimi olduğudur. Ancak bu onun insanlık tarihinde duyulmamış bir fırsatı temsil ettiği de anlamına gelir, bu fırsatı ne pahasına olursa olsun kaçırmamalıdır. Zaten anlamsız ve kendine özgü olmayan bir bireysellik biçiminde kendine özgü bir kimlik aramanın peşinde koşmak yerine, bu kendine özgü olmayışı olduğu haliyle kendilerine ait kılarlarsa, kendine özgü varlığın-öylesini bir kimlik ve bir bireysel özellik olarak değil de, kimliksiz bir tekillik, ortak ve mutlak olarak dışa serilmiş bir tekillik olarak kendilerine ait kılarlarsa, işte o zaman insanlar, bu ya şu özel öz-yaşam öyküsündeki (b)öyle-olmayışını değil de, sadece böylenin, onların tekil dışsallığı ve yüzü olabileceğini bilirlerse, işte o zaman hayatlarında ilk kez önyargısız ve öznesiz bir şekilde bir ortaklığa girer, iletişim kurulamayanla iletişim kurabilirler. 

Bizim neslimizin politik görevi, kötü medyatik reklamı sadece kendi kendisini ileten mükemmel dışsallıktan ayıran ince zarı kaldırıp atarak gezegenin yeni insanlığının hayatta kalmasını sağlayacak özellikleri seçmektir. 

*Insensatezza, ''akıl ve sağduyudan'' yoksunluk çoklu-karşılığı ile de okunmalıdır [ed.n.]. 

Giorgio Agamben - Gelmekte Olan Ortaklık s.81-87

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder