11 Ocak 2012 Çarşamba

Tembellik?

Tembelliğin özünde köylülük vardır. Köylülüğün özü "doğal" denge ve hak etme duygusundan ibarettir. Asla gereğinden fazla çalışmayacaksın. Bu anlayışın kökenindeyse toprakla çalışma arasında bir eşdeğerlik bulunduğu inancının zorunlu kıldığı bir saygı ve nezaket ilkesi vardır. Köylü toprağa elinden geldiğince verir. Gerisini - yani asıl önemli işi - tanrılara havale eder. Bunun adı, çalışma yoluyla elde edilmemiş ve asla elde edilemeyecek olana karşı duyulan, saygı ilkesidir.
Böyle bir ilke insanın yazgıyla ilgilenmesine yol açabilir. Çünkü yazgı, karşı konulması olanaksız bir tembellik stratejisinin ürünüdür. Zaten aşırı uçlarla, tembellik üzerine oturttuğum dünya görüşümün temelinde de bu düşünce var. Kıyamet kopsa bu bakış açısından vazgeçmeye niyetim yok. Hemşerilerimin insanın tüylerini diken diken eden çalışma biçimleriyle, girişimcilik, toplumsal sorumluluk, hırs ve rekabet anlayışlarından nefret ediyorum. Bunlar kırsal kesimin kendilerine yabancı olduğu, performans düşüncesi üzerine oturtulmuş, kendini beğenmiş, kent kökenli değerlerdir. Tembellikse doğal bir enerjidir.
Jean Baudrillard / Cool Memories II, S.18

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder